tespit

tespit
1) утвержде́ние, констата́ция
2) укрепле́ние, установле́ние; фикси́рование

tespit etmek — а) устана́вливать, укрепля́ть; фикси́ровать; б) констати́ровать, устана́вливать


Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Смотреть что такое "tespit" в других словарях:

  • tespit — is., Ar. teṣbīt 1) Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirme, yerinden oynamaz duruma getirme, saptama 2) Bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde gösterme 3) Belirleme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tespit etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tespit etmek — 1) bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirmek, oynamaz duruma getirmek 2) bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde göstermek Hayal meyal seçtiklerini isabetle tespit edemezler. A. Ş. Hisar 3) belirlemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaydetmek — i, e, der, Ar. ḳayd + T. etmek 1) Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek 2) Herhangi bir şeyi bir yere mal etmek, bir şeyin tarih, numara veya adını bir deftere geçirmek Çocuğu okula kaydetmek. Nüfusa kaydetmek. 3) Hatırlamak için yazmak, not …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teşhis etmek (veya koymak) — 1) kim ve ne olduğunu anlamak, tanımak, seçmek Acaba kendiniz hakkında siz ne teşhis koymuş ve son olarak ne hüküm vermiştiniz? A. Ş. Hisar 2) elde bulunan verilere, belgelere göre bir durumun sebeplerini, niteliklerini tespit etmek 3) tıp… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Counter-Guerrilla — Seal of the Office of Defense Cooperation, Turkey. The 13 stars represent the original 13 US states, and indicate a United States Department of Defense organization (see seal).[1] Counter Guerrilla (Turkish: kontrgerilla) is the Turkish branch of …   Wikipedia

  • KPDS — Kamu Personeli Yabanci Dil Tespit Sinavi (International » Turkish) …   Abbreviations dictionary

  • anlaşma — is. 1) Anlaşmak işi 2) Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant Kültür anlaşması. 3) Sözleşme Birleşik Sözler çerçeve anlaşma centilmenlik anlaşması… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bakı — is., coğ. 1) Özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye veya kuzeye karşı konumunu belirleyen, bunun sonucu olarak da doğal şartlarını tespit eden durumu Bu dağın bakısı güneye doğrudur. 2) Denetleme 3) hlk. Fal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baraj — is., Fr. barrage 1) Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent Atatürk Barajı. Kurtboğazı Barajı. 2) sp. Futbol veya hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • basınçölçer — is., fiz. Hava basıncını ölçerek yer yükseltilerini ve hava değişimlerini tespit etmek için kullanılan alet, barometre …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boru kelepçesi — is. Boruyu duvara tespit etmekte kullanılan gereç …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»